1 Haziran 2015 Pazartesi

Sosyolojik ömrünü tamamlayan parti hangisi, tahmin eden?



Bu haftaki konuğumun öngörüsüyle ilgili konuyu başlığa çektim. Sizce hangi parti sosyolojik ömrünü tamamladı? Bu seçimde psikolojik üstünlük hangi partide? Hangi partiler en büyük değişim ve dönüşümü yaşıyor? İlk defa olarak hangi partinin seçimde ne kadar daha kazanacağını değil de ne kadar kaybedeceğini konuşuyoruz? Kürt oyları HDP’nin barajı geçmesine yetiyor mu?
Yanıt olarak, AK Parti ya da AKP diyenler?

Konuğum Özer Sencar, METROPoll Stratejik ve Sosyal Araştırmalar Merkezi'nin kurucusu ve sahibi. Seçim öngörülerinin tutmasıyla tanınıyor. Bu defaki buluşmamızda hem Mayıs ayı başındaki hem de ondan sonraki anket sonuçlarını daha da önceki sonuçlarla beraber irdeledik. 



Sencar’ın çözümlemelerinden başlıklar şöyle:

“AK Parti, CHP ve HDP’nin söylemlerinin aksini ispat etmekle, onları suçlamakla meşgul. Siyasi iletişimde takip edilen olmak daima avantajlıdır. Bu seçimde psikolojik üstünlük CHP ve HDP’de. MHP’yi nötr olarak görebiliriz, yani AK Parti’nin MHP’nin söylemlerini eleştirmek gibi bir kaygısı yok.

“AK Parti’nin kurmayları partinin oy kaybettiğini biliyorlar, sonra bunu kabullenip söylemeye başladılar. Bu AK Parti’nin tek başına iktidarı kaybetmesine giden bir süreç haline dönüştü. Bizim Eylül 2014’den bu yana yaptığımız araştırmalarda, AK Parti’nin o zaman yüzde 50 olan oyları bu yılın Mart ayında yüzde 41,7’ye indi – yani 6-7 aylık bir süreçte 8 puanlık bir düşüş yaşadı AK Parti. Daha sonra, Mart’tan sonraki günlerde Selahattin Demirtaş’ın birkaç konuşmasında Diyanet, Kâbe ve Kudüs hakkında yanlış cümle kullandığı şeklinde kamuoyuna açıklanan birkaç sözü var. Tayyip Bey bunları çok iyi kullandı ve bir miktar oyunu hem HDP’den hem de MHP’deki dindar muhafazakârlardan geri çekmeyi başardı. Nitekim Nisan ve Mayıs ayında yüzde 41,7’den 42,5 ve 42,8’e yükseldi AK Parti’nin oyu.

“Ancak son ölçümlerimizde bu tekrar 41,5’a indi. Bundan sonra AK Parti oylarının tekrar yükselişe geçeceği kanaatinde değilim; tabi muhalefet sözcülerinin söylem ve davranış hataları olmazsa bir değişim olacağını düşünmüyorum. AK Parti oyları 41’e inerse bu sürpriz olmaz, ancak 40 ya da 41’in altına inerse veya 43 üzerine çıkarsa sürpriz olur. Bizim bulgularımız şu an AK Parti’nin oyunun yüzde 41,5 civarında olduğu.

“AK Parti bana göre sosyolojik ömrünü tamamladığı. Yani Tayyip Erdoğan’ın şahsında bir partiye dönüşen AK Parti, Tayyip Erdoğan’ın kişisel imajının yıpranmasıyla birlikte AK Parti de yıprandı. Eğer önümüzdeki dönemde tek başına iktidar olmazsa Türkiye ekonomik ve siyasal alanda bir karmaşa yaşayacak ve AK Parti kendi içinden yeniden bir doğum yapabilir veya başka şeyler olabilir. Nasıl olur bilemiyorum ama bu böyle gidemez. Sonuç olarak söyleyeceğim AK Parti oy kaybeden bir partidir.



“İlk defa AK Parti’nin hangi seviyede mağlubiyet alacağını konuşur hale geldik. Tek başına iktidar olabilecek mi olamayacak mı diye konuşuyoruz. Bu AK Parti’nin ilk defa yaşadığı bir durumdur.

“CHP ve HDP bu seçimde en büyük değişimi yaşayan, demokratikleşen ve Türkiyelileşen iki parti oldular. CHP açısından bakarsak, Kemal Kılıçdaroğlu döneminde CHP, bilgiye olan ihtiyacını hissetti ve bunu karşılamaya çalışıyor. Ayrıca belirli bir etnik ya da inanç grubunun partisi olma görüntüsünü bütün gücüyle terk etmeye çalışıyor – laiklik, Atatürk ya da başörtüsünden söz etmiyorlar; ekonomik unsurlar, demokrasi ve insan haklarından söz ediyorlar. Bu CHP’nin Bülent Ecevit’ten bu yana yaşadığı en büyük değişimdir. Ulusalcı oyların gitmesini kabullendiler.

“Ancak CHP’nin şöyle bir açmazı var. Siyasette büyük bir dönüşüm yaşadığı ve demokrasiyi ön plana çıkardığı halde fazla oy kazanamıyor. Peki, niye oyları yüzde 30 ve üzerine çıkamıyor? Şu anda siyasal ortamda iki kitle var oy veren: Biri AK Parti havuzu diğeri de daha önce seçimlere katılmayan ilgisiz grup. AK Parti icraatlarından şikâyetçi olan ve AK Parti’yi terk eden seçmenler milliyetçi, muhafazakâr kesim ve onlar da direk MHP’ye gidiyorlar.

“AK Parti seçmenlerinden Kürt olanların ise AK Parti ile dertleri yok, anlaşıyorlar. Ancak onları etkileyen HDP’nin aldığı radikal karar – seçime bağımsız değil de parti olarak girme kararı. Kürt olan kişiler ne kadar asimile de olsalar, ekonomiyle bütünleşseler de Kürt kimliğini terk edemezler ve istiyorlar ki HDP barajı aşsın. Biliyorlar ki HDP parlamentoda olmazsa Kürtler siyasetin dışında kalacaklar ve daha da tehlikelisi, Kürtler yüzde 10 barajı gibi yasal bir engelle siyasetin dışında bırakılırsa, PKK sempatizanı olan radikal genç Kürtleri hiç kimse sokaklarda kontrol edemez.

Diyarbakır: Kürt gençleri tutamayız

HDP yüzde 10 barajı yüzünden parlamentoya giremezse Kürt gençleri kimse tutamaz konusunu Diyarbakır’da konuştuğum pek çok kişiden de duymuştum. Geçen haftaki söyleşi bloğumda Tahir Elçi ile mülakatımda da belirttim. Özer Sencar, 6-7 Ekim olaylarında hükümetin Abdullah Öcalan’dan rica etmesi sonucu Öcalan’ın olaylara müdahale edip durdurduğunu ancak bu defa gençleri Öcalan’ın da tutamayacağını söyledi:

“İstanbul’dan Adana’ya kadar sahil kesimlerinde, ekonomik hayatın aktif olduğu yerlerde yaşayan Kürtler böyle bir anarşik ortamda kendilerinin de zarar göreceğini biliyorlar. Dolayısıyla, AK Parti’deki dindar Kürtler’den biz şimdiden 3 puanın gittiği kanaatindeyiz. Ancak AK Parti’den HDP’ye giden bu 3 puan HDP’yi barajın üstüne çıkarmaya yetmez ve daha fazla Kürt oyu da AK Parti’den HDP’ye gelmiyor.

“2011 genel seçimine göre HDP Güneydoğu’da yüzde 34 oy artışı sağlamış durumda; bu artış yerel seçime göre yüzde 31 ancak cumhurbaşkanlığı seçimine göre artış yüzde 5 civarında. Yani AK Parti’den kopup HDP’ye gelen kitle çok fazla değil. Bunun bildiğimiz bilmediğimiz pek çok sebebi p-olabilir – çıkar, dindarlık, vs."

HDP’nin Kürtler dışındaki seçmenden oya ihtiyacı var

Dolayısıyla HDP’nin barajı aşacak hale gelebilmesi için Kürtler dışında bir seçmen kitlesinden de oy alma zorunluluğu var. Sencar: 

"Bunlar da genellikle stratejik oy verme becerisi olan yani iktidara muhalif olan, Tayyip Erdoğan’a karşı olan, Tayyip Erdoğan’ın başkan olmasına karşı olan soldaki insanlar. 1-1,5 puan gibi bir kitleden söz ediyoruz. Halkın arasında göremezsiniz bunu.  Eğitimliler arasında bile bunu görmüyorum.”

Özer Sencar’ın anlattıklarına göre sonuç olarak durum şöyle:

-          AK Parti yüzde 41-42 oy alabilir.

-          CHP’nin, AK Parti’den oy alamadığı sürece oyunu ciddi miktarda arttırma şansı yok. Yüzde 27-28 CHP için iyi bir sonuç olur.

-          HDP’nin de yüzde 13-14’leri görmesi büyük bir sürpriz olur. HDP şu anda baraj limitleri içinde. O yüzden HDP’nin güvenli bir sınıra ulaşması gerek.

-          MHP, AK Parti’den önce yüzde 5 aldı ancak hepsini tutamadı. Bir ara oyları 17,8’e kadar yükseldi ancak bugün yüzde 16,5 civarında.

-          Sandıklar açıldıktan sonra olacaklar oylara nasıl etki yapar bilinmiyor. Halkın yüzde 44’ü, AK Parti seçmeninin yüzde 15’i, Kürtlerin yüzde 70’i seçimlerde hile yapılacağı kanaatinde.

Özer Sencar’ın son sözleri özetle:

“Bu seçimde öne çıkan CHP ve HDP’dir. İkisi de Türkiye partisi olmak için çaba gösteriyor. İkisi de gelecek için umut vadeden partiler. CHP Türkiye partisi değil miydi derseniz, Türkiye’nin 40 ilinde milletvekili çıkaramayan bir partiye Türkiye partisi diyebilir miyiz? HDP de 40 yıldır sürdürdüğü silahlı mücadelenin sonuç vermeyeceğini gördü. 30 yılda 40 bin kişi öldü. Sadece silah bırakmaz yetmez, Kürt kimliğinin partisi olarak Türkiye’de ulaşacağınız yer sadece yüzde 15. HDP ancak Kürt siyasi hareketinin Türkiyelileşmesiyle ve demokratik taleplerle bir parti olarak başarılı olacağını gördü, değişimi başlattı ve başarı ile sürdürüyorlar. Bu hedefi gerçekleştirebilmeleri için barajı aşmaları zorunludur. Aksi takdirde PKK etkisindeki Kürt gençliğini Öcalan’ın da kontrol edebileceğini zannetmiyorum. Bu durumda seçimden sonra Türkiye’de göreceğimiz renk kırmızı olur.

“HDP barajı aşarsa bu AKP’ye darbe haline dönüşecek olacak çünkü bazı insanlar sadece HDP barajı aşsın diye ona gidiyorlar. Bu seçimde baraj büyük ihtimalle AK Parti’yi vuracak; zaten barajı kaldırmamaları, internet yasası ile ifade özgürlüğüne getirilen kısıtlamalar ve İç Güvenlik Yasası bu İslamcı ekibin demokrasi diye bir derdinin olmadığını gösteriyor.”


Ayrıca Sencar ekliyor, seçilme ihtimali pek olmayan bağımsızlara giden oylardan en fazla istifade edecek olan AK Parti olacak zira bağımsızlara giden oylar seçilmedikleri takdirde en fazla oyu olan parti başta olmak üzere sırayla diğerlerine dağılıyor.

Özer Sencar ile son söyleşimizin İngilizcesi

Daha önceki söyleşilerimizden:




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder